23 Haziran 2017 Cuma

Nefes Almak

"İnsan insan dedikleri 
İnsan nedir şimdi bildim 
Can can deyü söylerlerdi 
Ben can nedir şimdi bildim 

Kendisinde buldu bulan 
Bulmadı taşrada kalan 
Müminin kalbinde olan 
İman nedir şimdi bildim "


demiş Muhiddin Abdal. Sözlerini daha derinden incelediğinizde aslında ne kadar zor bir şeyi fark ettiğini görüyorsunuz. Ben de bunu nefes terapisi seminerine gittikten sonra fark ettim. Ve şimdi şarkının tüm sözleri beni anlatıyor gibi hissettim. Öyle "pozitif güç, enerjiler" falan gibi terimler bana o kadar uzaktı ki. Bir kaç kez meditasyon yapmaya çalışmış, ve becerememiş bir kişi olarak anlatıyorum bunları.

Nefesle ilk olarak aslında Sevgili,Selin Yetimoğlu sayesinde tanıştım. Onla bir kaç seans nefes çalışması yaptık. Sonrasında ara verdim, iş değiştirdim. Evren bir şekilde bunu içselleştirmem gerektiğini bana söyledi sanırım ve Nefes Terapisi ile tanıştım. 4 günlük yoğun bir seminerle nefesin mucizelerini deneyimledim.

Aslında doğduğumuz anda doğru ve etkili nefes almayı çok iyi biliyoruz, ama zamanla yaşadığımız duygular,problemler vs. şeyler ile doğru nefes almayı unutup, yanlış nefesi alışkanlık haline getiriyoruz. Zaman zaman vücudumuz bize uyarı sinyalleri gönderiyor.Özellikle hangi konu ile ilgili bir kaygımız, mutsuzluğumuz varsa, vücudumuzda da o nokta bize sinyal veriyor. 

Doğru nefes alarak, vücudumuza oksijen gönderdiğimizde, "farkındalık" başlıyor. Hiç bilmediğimiz bir yerden, farklı düşünceler bir anda çağrışım yapıyor. Aslında içimizde ne varsa, onu su üstüne çıkarıp, bizi özgürleştiriyor...

Nefes, hayatımızda karşılaştığımız her şeyin, aslında bizim aynamız olduğunun, içimizde her ne varsa, onu yansıttığımızı bize anlatıyor. Kızdığımız, sevemediğimiz ve bir şekilde sadece kendi düşüncelerimizle "yargıladığımız" insanları fark ettirmemizi sağlıyor. Benim gittiğim seminerde bunu, nefesin yanında, Byron Katie'nin, "The  Work" adlı çalışması ile yaptırdılar. Bu çalışmanın detayına; http://thework.com/en/do-work adresinden ulaşabilirsiniz.

Her ne yapıyorsanız, yaparken nefes almayı unutmayın...Ben unutmuştum.Hatırladım...Hep anın farkına vararak yaşamamız ümidiyle...


"Ne zaman gökyüzüne bir nefes, bir dua gönderdin de ardın sıra bir güzellik, bir iyilik sana geri gelmedi ? "  ( Mevlana) 


Yazının fon müziği ; https://www.youtube.com/watch?v=fEzpsVi1Qd0








27 Şubat 2017 Pazartesi

Etkili Bir Performans Görüşmesi için Yapılması Gerekenler



Hazırlıksız bir performans degerlendirme süreci hem yönetici, hem calisan acisindan stres kaynagina dönüşebiliyor. Dogru yapilan bir performans görüşmesi; astin gelisime acik ve güçlü yönlerini göstererek, üssü ile olan iliskisinin de kuvvetlenmesini sağlar.

Tabi bu  noktada yöneticinin geri bildirim verme, performans görüşmesi yapma konusunda bilgili olduğunu varsayıyoruz ki nice performans katliamlari da olmuyor degil bu yolda :)

Etkili bir performans görüşmesi yapmak icin hazirlikli olmak çok önemli. Bu noktada kişinin kendinde gözlemlediği güçlü ve gelisime acik yonlerini mutlaka belirlemesi gerekiyor. Yöneticinin zaman zaman verdigi geri  bildirimler varsa, onlarla ilgili neyi ne kadar degistirebildiği veya ilerletebildiği de bu noktada önemli.

 Hedeflerin neler? o hedeflere ulasabilmen icin üstünden hangi konularda yardim isteyebilirsin?  yani seni bir üst pozisyona getirebilecek yetkinlikler neler?
Bu konuda  İnsan kaynaklarindan da destek alabilirsin. Onlarda her pozisyon icin olmasi gereken yetkinliklerin  tarifleri bulunur tabiki :)) Bunlarin disinda; kariyer koclari, mentorlar, swot analizleri, değerlendirme sureclerinin sonucları falan hep yardımcı olabilecek yöntemler.

Tüm bunların  kisiliğine  değil, yaptiğin isle ilgili düşünce ve davranıslarına odaklı olduğunu unutmadan, "Bu is benin sorumluluğumda değil", "bunu nereden duydunuz"," yeterince zam almazsam ayrilacagım" gibi cümleler sadece profesyonel olmayan kisilerin sergileyecegi davranislar olarak akilda kalacaktır. İlk etapta asağidaki sorulara cevap bulabilmişsen, gelisim yolculuğuna da baslamışsın demektir.

  • Güçlü ve gelisime acik yönlerim neler?
  •  Benden beklenen şeyler neler?




6 Şubat 2017 Pazartesi

Eyvah Mezun Oluyorum

Üniversite mezuniyeti; güzel başlangıçlara yol almaya başlayacak gençlerin, "Bundan sonraki hayatlarının ilk günü" ve maalesef bir çoğu için stresli bir iş arayışı sürecinin de ilk günü.Türkiye'nin genç nüfusa istihdam sağlayabilme oranları maalesef pek iç açıcı değil. Bu gerçeği değiştirmek de kolay görünmüyor şimdilik ama, bu sürece biraz daha önde başlayabilmek elimizde olabilir mi? Öncelikle üniversitede seçtiği bölümü ve ne olmak istediğini bilen gençler zaten biraz daha önde bu süreçte. Ama ne yapmak istediğine karar veremeyen ve bir çok mesleği seçebilme şansı olan, ama mezun olduğunda "ben ne yapacağım şimdi" diye düşüneceği bir bölümde okuyanlar bu soruya en güzel yanıtı staj yaparak yine "kendileri" verebilirler.

 Staj programları tam da sevebileceği mesleği arayanlar için müthiş bir fırsat. Üstelik artık üniversiteler zorunlu stajı olmayan bölümdeki öğrencilerin isteğiyle, staj için gerekli sigortayı yapmayı kabul ederek, işletmenin öğrenciyi kabul etmesine destek oluyorlar. Zorunlu veya isteyerek staj yapan her öğrenci, mümkünse, mutlaka her departmanda staj yaparak departmanları inceleyebilme şansı elde etmeli.Stajı sadece fotokopi çekmek,bilgisayara veri girişi yapmak olarak algılamamalı, o departmandaki çalışanları gözlemleyerek, ileride orada mı olmak istiyor? Orada olması için hangi özelliklere, yetkinliklere sahip olması gerektiğinin yanıtını da bulmalıdır.Böylece, mezun olmadan yöneleceği alanı bulacağı gibi, iş görüşmesinde hangi özelliklere sahip olması gerektiğinin de farkında olacak,ve rakiplerinden biraz daha önde olma fırsatını yakalayacaktır. Özellikle üniversite öğrencilerinin başvurabileceği, staj programlarını gençlerin yetkinliklerini parlatabilecek programlara dönüştürmüş pek çok şirket bu konuda öğrencilere iyi bir fırsat sunabilir.

Son zamanlarda daha çok duyduğumuz  "Gap Year" 'ın altında da aslında bu yatıyor. Gap Year kelime anlamı olarak; boşluk yıl demek. Öğrencilerin üniversiteden önce veya hemen sonra akademik veya diğer becerilerini geliştirmek, deneyimlerini arttırmak amacıyla eğitimlerine ara vermesi anlamına geliyor. Örneğin; Obama'nın kızı Malina Obama, film sektörünü öğrenmek ve kendisini bu alanda geliştirmek için okulunu dondurarak, bir film şirketinde staj yapmaya başlamış. Yurtdışında yapılan araştırmalara göre de "Gap Year" yapan öğrenciler, kariyerlerinde daha başarılı oluyorlarmış.
Kendini geliştirmek, seyahat etmek, hayalinin mesleğini bulmak için Gap Year yapmak zorunlu değil tabiiki, üstelik özellikle Türkiye'de bunu aileye anlatmak kolay olmayabilir ama yazın veya ara dönemlerdeki boşluklarda staj yaparak bunu sağlayabilen bir çok öğrenci de mevcut.
Staj,"farkındalığı"olanlar için fırsata dönüşebiliyor. Dolasıyla, seni diğerlerinden farklı kılacak yeteneğin ne? Ne yaparken mutlu oluyorsun? Plaza insanı mı olmak istiyorsun, yoksa kendi işini yapmak mı? ileride başvuracağın pozisyon senin için neden önemli?, O iş yerinden beklentilerin neler? İşte bu ve bunun gibi bir çok soruya yanıt veremeyen kıdemli çalışanlar bile varken, sen farkındalığınla onlardan bile önde olmak istemez misin?


Zorunlu stajı olmadan, şartları zorlayarak staj yapıp, İK'cı olmaya karar vermiş bir İK'cı olarak 💪 sevgiler..